Dünyaca ünlü bilim insanı Canan Dağdeviren, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin (Pir Sultan Abdal Cultural Associates USA) etkinliğinde konuştu. MIT Media Lab'deki ekibiyle birlikte meme kanserinin teşhisinde devrim yaratabilecek bir buluşa imza atan Dağdeviren, kadın sağlığına yönelik çalışmalarını ve projelerini paylaştı.Özlem Özgüt Yörekli - abdpost.com / ABD (İGFA) - Dünyaca ünlü bilim insanı Canan Dağdeviren, özellikle giyilebilir elektronik sütyen projesi üzerinde durarak bu cihazın kadınların sağlık takibini nasıl kolaylaştıracağını anlattı.

Amerika'da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin etkinliğinde yaşamı ve kariyeri hakkında da konuşan Canan Dağdeviren, sunumunda babaannesi İpek'in hayat hikayesini anlattı.

Dağdeviren, Sivas'ın İmranlı ilçesindeki Kapıkaya köyünde doğan babaannesinin, hayatının zorluklarıyla mücadele ederken, kendisine de ilham verdiğini belirtti. Babaannesinin "Ben çok acılar çektim, ama senin insanlar adına yaptıkların beni mutlu ediyor" diyerek kendisine cesaret verdiğini de söyleyen Dağdeviren, bu anıların kadın sağlığına odaklanmasında büyük bir motivasyon kaynağı olduğuna vurgu yaptı. Dağdeviren, kendi geçmişinden yola çıkarak kadın sağlığına olan bağlılığını vurgulayarak “Babaannem çok acılar çekti ama ben onun hayatına anlam katmak için çalışıyorum” dedi.

KADIN SAĞLIĞINDA YENİ DÖNEM

Almanya'da kayıp imamın cenaze namazı kılındı Almanya'da kayıp imamın cenaze namazı kılındı

"Giyilebilir sütyen, operatör bağımsız çalışarak, kadınların her ay kliniklere gitmeden kendi kendilerini tarayabilmelerine olanak tanıyor" diyen Dağdeviren, cihazın önemini, "Kadınların yüzde 30'unun meme kanseri vakaları, tarama randevuları arasında gelişiyor. Eğer bu kanserleri daha erken yakalayabilirsek, iyileşme oranları yüzde 98'e kadar yükselebilir." dedi. Son yıllarda kadın sağlığı alanında geliştirdikleri aletlerin, meme kanseri taraması için büyük önem taşıdığını belirten Dağdeviren, "Bizim yaptığımız aletler, evde kullanılabilen, ucuz ve rahat cihazlardır" dedi. Dağdeviren özellikle, mevcut mamografi yöntemlerinin getirdiği zorlukları aşmayı hedeflediklerini kaydetti.

Dağdeviren, geliştirdikleri teknolojinin sağlık hizmetlerine erişimi artıracağını ve maliyetleri düşüreceğini vurguladı. "Hedefimiz, yıllık 15-16 milyon dolarlık bir tasarruf sağlamak ve hayatta kalma oranlarını yüzde 100'e çıkarmak" şeklinde konuştu. Dağdeviren, cihazın kullanımıyla birlikte, meme kanserine yakalanma riskinin daha düşük olacağına inandığını ifade etti.

Dr. Dağdeviren, sunumda Türk öğrenci Lara Özkan'a da özel olarak değindi. Lara'nın projeye katkılarının altını çizen Dağdeviren, genç bilim insanlarıyla işbirliğinin önemini vurguladı. "Lara, bu merkezde önemli bir katkı sundu. Kendisiyle birlikte geleceğe umutla bakıyoruz" dedi.

LARA ÖZKAN: PROJENİN GENÇ YÜZÜ

Canan Dağdeviren’in son derece önem verdiği ekibindeki Türk öğrenci Lara Özkan da projeye katkılarından bahsetti. "Bu projede yer almak benim için büyük bir şans. Kadın hastalıkları için önemli bir yenilik sunuyor," diyen Lara, cihazın sağladığı avantajları vurgulayarak "Evde kendi kendine tarama yaparak, kadınlar için büyük bir kolaylık sağlıyoruz" diye ekledi. Dağdeviren, geliştirilen giyilebilir ultrason teknolojisinin biyouyumlu polimerlerden yapıldığını ve evde kullanılabilecek şekilde tasarlandığını belirtti. "Hedefimiz, bu teknolojiyi daha erişilebilir kılmak ve her kadının hayatını kurtaracak bir sistem geliştirmek" diyerek projelerinin geleceğine dair umut verdi.

Dr. Dağdeviren, araştırmalarına devam ederek 12 milyon kadının hayatını kurtarmayı hedeflediklerini ifade eden Dağdeviren,  "Bu yolculuğumuz, bilimin ateşiyle devam edecek" diyerek, genç nesil bilim insanlarına ilham vermeye devam edeceklerini söyledi.

Kaynak: igf