Hatay

Depremden Önce: Affan Kahvehanesi'nden Bir Hikaye

Abone Ol

Antakya'nın tarihi kahvehanesi, 1917 ile 1923 yılları arasında büyük dedeleri tarafından inşa edilip o zamandan beri aile büyükleri tarafından işletilen köklü bir mekân olarak varlığını sürdürüyor.

Son olarak, 1962 yılında bir kaza sonucu vefat eden babasının ardından işletmeyi devralan oğul ve kardeşi tarafından devam ettiriliyor. Kahvehane, 1962'den bu yana sorumluluğunu üstlenen ailenin genç nesilleri tarafından yaşatılmaya devam edecek.

Kahvehane, 100 yılı aşkın bir süredir teknolojik değişimlere rağmen özgünlüğünü koruyarak, tarihi atmosferini muhafaza etmeyi başardı.

İlk zamanlarda buzdolabının olmadığı dönemlerde buz fabrikalarından alınan buzlarla meşrubatlar soğutulurken, günümüzde artık her şey çok daha kolay ve pratik bir şekilde yapılabiliyor. Ancak, geçmişte yaşanan zorluklar ve elde edilen tecrübeler kahvehanenin değerini daha da artırıyor.

Kahvehanenin bulunduğu dönemde, Antakya'nın sosyal hayatı ve eğlence anlayışı da önemli ölçüde değişmiş durumda. Eskiden yazlık ve kışlık sinemaların popüler olduğu, televizyonun olmadığı dönemlerde insanların topluca zaman geçirdiği sinemalar ve nehir kıyısındaki buluşmalar artık yerini daha bireysel ve kapalı mekânlardaki aktivitelere bıraktı. Bu değişim, insanların sosyalleşme ve eğlence anlayışını kökten etkiledi.

Teknolojik gelişmelerin yanı sıra, kahvehanenin geçmişten bugüne kadar değişmeyen bazı özellikleri de bulunuyor. Özellikle, haytalı olarak bilinen ve farklı bölgelerde farklı isimlerle anılan tatlı, bu mekânın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Suriye'den getirilen haytalı tarifi, dondurmanın icat edilmesinden önce buz rendesi kullanılarak yapılırken, günümüzde artık buzdolaplarında saklanarak müşterilere sunuluyor.

Antakya, farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir şehir olarak, kahvehanenin bulunduğu bölgede de bu çeşitliliği yansıtıyor. Üç büyük dinin ibadet yerlerinin birbirine çok yakın olduğu bu bölgede, insanlar hoşgörü içinde bir arada yaşamaya devam ediyor.

Çan, ezan ve hazan seslerinin yükseldiği bu şehirde, farklı dinlerden insanların günlük yaşamlarında birbirleriyle uyum içinde olmaları dikkat çekiyor.

Sonuç olarak, tarihi kahvehane, bir yandan geçmişin izlerini taşırken, bir yandan da günümüzün teknolojik ve sosyal değişimlerine ayak uydurarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Aile mirası olarak nesilden nesile aktarılan bu değerli mekân, Antakya'nın kültürel ve tarihi zenginliğini yansıtan önemli bir sembol olarak geleceğe taşınıyor.

{ "vars": { "account": "G-9XGJN8H950" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }