İSTANBUL (AA) - Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, bazı zatürre türlerinin (atipik pnömoni) belirtilerinin daha hafif seyretmesine rağmen tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıdığını belirtti.

Bayındır Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, solunum yoluyla bulaşan ve özellikle virüs kaynaklı olduğunda bulaşıcılığı yüksek olan zatürre, hapşırma, öksürme, nefes, ağız-burun sekresyonu (salgısı) ile bulaşabiliyor. Kalabalık ortamlar, kapalı mekanlar ve hastane gibi yerlerde bulunmak bulaşma riskini artırıyor.

Z kuşağının 'kusursuz selfie'si dişleri ihmal ettiriyor Z kuşağının 'kusursuz selfie'si dişleri ihmal ettiriyor

KOAH, akciğer kanseri, diyabet, kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar zatürre riskini artıran hastalıklar arasında gösteriliyor. Bağışıklık sistemini zayıflatan AIDS veya lenfoma gibi hastalıklar, kemoterapi veya steroid kullanımı, sigara ve alkol tüketimi de riskin arttığı diğer faktörler arasında. Bu grupta yer alan kişilerin sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri gerekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Muharrem Tokmak, bazı zatürre türlerinin (atipik pnömoni) belirtilerinin daha hafif seyretmesine rağmen tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıdığını kaydetti.

Tokmak, zatürre belirtileri arasında yüksek ateş, üşüme, titreme, balgamlı öksürük, yan ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, baş ağrısı ve kas-eklem ağrısı gibi belirtiler görüldüğünü aktararak, "Zatürre belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösterebilir ve özellikle yaşlı bireylerde yüksek ateş görülmeyebilir." ifadelerini kullandı.

Zatürreden korunmanın en etkili yollarından birinin risk faktörlerini azaltmak olduğunu vurgulayan Tokmak, "Sigara ve alkol kullanımını bırakmak önemli olduğu kadar, kronik hastalıkları olan kişilerin düzenli tedavi almaları ve kontrollerini ihmal etmemeleri de oldukça önemlidir." açıklamasında bulundu.

Zatürre aşısının korunmada büyük bir önem taşıdığını belirten Tokmak, özellikle 65 yaş üstü kişiler ile kronik hastalığı olan 50 yaş üstü bireylerin zatürre aşısı yaptırmalarını tavsiye ederek, yaşa bakılmaksızın kanser tedavisi görenler, kemoterapi veya steroid tedavisi alanlar, dalağı olmayanlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların da zatürre aşısı yaptırmalarının önemine dikkati çekti.

Zatürre tanısının ardından tedavi sürecinde hastanın durumunun yakından izlenmesi ve akciğer grafisi ile düzenli kontrol edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Tokmak, zatürrenin bazen tüberküloz (verem hastalığı), akciğer kanseri ve bazı romatolojik hastalıklarla karıştırılabileceğini, bu nedenle doğru teşhis ve tedavinin önemli olduğunu vurguladı.

Tokmak, "Zatürre ciddi bir hastalık olup, belirtileri göz ardı edilmemeli ve özellikle risk gruplarındaki kişiler belirtiler hissettiklerinde bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: aa