KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞININ ADI YANLIŞ!

Çalışkan, Bakanlığın adının bile yanlış olduğunu savunarak, turizm politikalarının kültürümüzün yok olmasına yol açtığı görüşünü dile getirdi. AK Parti iktidarının bu ülkeye verdiği en büyük zarar Kültür ve Turizm Bakanlığı alanında gerçekleştiğini iddia eden Çalışkan, “Eskiden, Dallas dizileri vardı, Amerikan filmleri bütün dünyaya servis ediliyor, aile yapısı nasır bozulur gösteriliyordu ama İslam dünyası bu filmlere itibar etmedi, bunun yerine bu görev Türkiye'ye verildi. Ülkemizdeki yerli diziler, filmler vasıtasıyla sadece ülkemizdeki aile yapısı değil hem ülkemiz hem de İslam dünyasındaki aile yapısı bozuluyor” diyen Çalışkan, bu noktada RTÜK'ün üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyip iktidara muhalif yayınlara ceza verirken, ahlaki sorunları görmezden geldiğini belirtti.

TURİZM BEŞ YILDIZLI OTELLERDEN İBARET DEĞİL

Çalışkan, turizmin sadece Ege ve Antalya'dan ibaret olmadığını, Diyarbakır, Amasya ve Hatay gibi şehirlerin de tarih, kültür, inanç ve gastronomi turizmi açısından önemli olduğunu vurguladı. Bakanlığın sadece turizme odaklandığını ve yerel turizm potansiyelini göz ardı ettiğini söyledi.

HATAY MUTFAĞI GASTRONOMİEVİ’YLE DÜNYAYA AÇILIYOR HATAY MUTFAĞI GASTRONOMİEVİ’YLE DÜNYAYA AÇILIYOR

TÜRK HAVA YOLLARI'NIN FİYAT POLİTİKALARI YANLIŞ

Turizm sektöründeki sorunları ele alırken Türk Hava Yolları'nı da gündeme getiren Çalışkan, “Türk Hava Yolları'nın adeta soyguncu gibi, fırsat gaspçısı gibi, bir kamu kurumuna yakışmayan bir şekilde belirsiz, ucu açık, zamlı fiyatlarla bilet satması da ciddi olarak insanları çileden çıkarmıştır” dedi. Çalışkan, bu duruma Bakanlığın müdahale etmesi gerektiğini ifade etti.

TELEVİZYON PROGRAMLARI KÜLTÜREL BİR SORUN

Çalışkan, televizyon programlarını ülkenin en önemli kültür sorunlarından biri olarak nitelendirdi. Gündüz kuşağı yayınlarının, ahlaksız dizi ve filmlerin aile yapısını ve ahlaki düzeni bozduğunu, çeteleri özendirdiğini ve tarihin tahrif edildiğini savundu. “Evde kız çocuğuyla televizyon izleyemeyecek bir hâle geldik" diyerek, yayın politikalarındaki eksikliklere dikkat çekti. Bu konuların RTÜK gündeminde yer almamasını eleştirdi.